top of page

OEE, MES’in ‘Tek’ Amacı Mı?

  • Yazarın fotoğrafı: mücahit akbayır
    mücahit akbayır
  • 6 gün önce
  • 3 dakikada okunur

Üretim dünyasında OEE (Overall Equipment Effectiveness), uzun yıllardır en çok konuşulan performans metriklerinden biri. Verimliliği ölçmek için güçlü bir araç olmasına rağmen, zaman içinde üreticiler arasında “MES (Manufacturing Execution System) = OEE” gibi yanlış bir algı oluştu. Bu yazıda, bu algının neden hatalı olduğunu, MES’in yalnızca OEE’den ibaret olmadığını ve üretimin günümüzde neden daha kapsamlı yönetim sistemlerine ihtiyaç duyduğunu ele alacağız.


OEE kavramının MES sistemindeki karşılaştırma görseli

 

Üreticiler Neden Sadece OEE’yi MES Olarak Algılıyorlar?

 

Bunun birkaç nedeni var:

 

OEE, MES içinde en görünür metriklerden biri. Çoğu MES uygulaması OEE raporlamasıyla tanıtılıyor. Üretim müdürleri veya yatırım yapan yöneticiler ilk olarak OEE ekranlarını gördükleri için, sistemin tamamını bu metrikle özdeşleştirme eğiliminde oluyor.


Yazılım sağlayıcıların pazarlama yaklaşımında bazı firmalar, MES yazılımını sadece OEE raporlama modülü üzerinden sunuyor. Bu da “MES = OEE” algısını pekiştiriyor.

 

Kullanıcı beklentilerinin kısıtlı olması. Özellikle ilk dijitalleşme adımlarında üreticiler, “makine verimliliğini ölçmek” dışında fazla bir şey talep etmiyorlar. Bu da kavramın dar bir çerçevede anlaşılmasına yol açıyor.

 

OEE’nin formülü (Kullanılabilirlik × Performans × Kalite) kolay anlaşılır. Yönetim raporlarında tek sayıya indirgenmesi, yöneticiler için cazip oluyor. Böylece “MES’in özü buymuş” gibi bir yanılgı oluşuyor.

 

MES İsteyenler Gerçekte Sadece OEE Verisi Mi Talep Ediyor?

 

Görüşmelerde sıkça şu cümleyi duyarız: “Bize MES yazılımı lazım ama aslında OEE verisini görmek istiyorlar.” Peki bu ne anlama geliyor?

 

Gerçek ihtiyaç farkında olmadan küçültülüyor. Bir üretici, sadece OEE raporu istediğini söylediğinde, aslında çoğu zaman verimliliği artırmak, kayıpları görmek, izlenebilirliği sağlamak gibi daha geniş bir ihtiyacını daraltarak ifade etmiş oluyor.

 

Operasyonel sorunlar daha derin. Bir hattın %65 OEE ile çalıştığını görmek tek başına yeterli değil. Bunun nedeni; bakım kaynaklı duruşlar mı, malzeme eksikliği mi, kalite problemleri mi? Bunu anlamak için MES’in sunduğu ayrıntılı veri ve süreç takibi gerekiyor.

 

OEE talebi buzdağının görünen kısmı. Aslında üreticiler, “neden kayıp yaşıyoruz, nasıl önleriz?” sorusunun cevabını arıyor. Fakat bunu sadece OEE üzerinden tanımlamaları, onları sınırlıyor.

 

OEE Küçük, MES Çok Daha Geniş Bir Kapsam

 

OEE, MES’in sunduğu onlarca fonksiyondan sadece biridir. Aradaki farkı netleştirmek için birkaç örnek verelim.

 

OEE’nin kapsamı:

 

  • Kullanılabilirlik: Planlı/Plansız duruşların etkisi


  • Performans: Hız kayıpları

     

  • Kalite: Hatalı ürünler


MES’in kapsamı:

 

  • İş emirlerinin gerçek zamanlı takibi

     

  • Malzeme ve yarı mamul izlenebilirliği


  • Kalite kontrol noktaları ve SPC (Statistical Process Control)


  • Operatör verimliliği ve iş gücü yönetimi


  • Bakım faaliyetleriyle entegrasyon


  • ERP, SCADA ve IoT platformlarıyla veri alışverişi


  • Enerji tüketimi, çevresel veriler ve sürdürülebilirlik göstergeleri gibi birçok örnek barındırıyor.

 

Yani OEE, MES’in sunduğu geniş fonksiyonların sadece küçük bir alt bileşenidir. MES, OEE’yi içerir ama OEE hiçbir zaman MES’i kapsamaz.

 

Sadece OEE Verisi ile Hareket Etmek Artık Yetersiz

 

Konzek ekibimizin dediği gibi, Endüstri 4.0 çağında yalnızca OEE’ye bakarak üretim yönetmek, bir futbol maçını sadece skor tablosuna bakarak yorumlamaya benzer 🙂

 

OEE düşük çıkıyor, kök nedenler görünmez hale geliyor ve nedeni belirsiz kalıyor. Bakım ekipmanı mı yetersiz, malzeme tedariği mi sorunlu, yoksa vardiya bazlı performans farkları mı var?

 

OEE yalnızca performans kaybını söyler, izlenebilirlik eksikliği oluşur ve hangi lot numarasındaki ürünün hangi makinede, hangi parametrelerle üretildiğini göstermez.

 

Kalite maliyetleri gözden kaçabilir. OEE’de “kalite oranı” yüzdesi görünür, ancak firelerin hangi kökten kaynaklandığına dair bilgi yoktur. MES, hataların izini sürer.

 

Dijital ikizler, yapay zekâ destekli kestirimci bakım, gerçek zamanlı enerji analizi gibi modern uygulamalar için OEE tek başına yetersizdir yani çağın gerektirdiği entegrasyonlar olmadığı için bu durum oluşur.

 

Günümüz üretiminde rekabet avantajı, sadece makinelerin ne kadar çalıştığını bilmekle değil; sürecin bütününü anlık yönetmekle kazanılır.


OEE’yi Başlangıç Noktası, MES’i Yol Haritası Olarak Görmek

 

OEE’yi tamamen göz ardı etmek doğru değil; çünkü hala güçlü bir KPI. Ancak asıl yapılması gereken, OEE’yi bir başlangıç noktası olarak kabul etmek ve ardından MES’in diğer işlevleriyle süreci genişletmektir:

 

OEE → Kaybı gör

 

MES → Kaybın nedenini bul, çözümü uygula, iyileştirmeyi takip et

 

Bu bakış açısıyla hareket eden işletmeler, sadece verimlilik artışı değil; kalite, sürdürülebilirlik, maliyet kontrolü ve müşteri memnuniyeti gibi daha geniş kazanımlar elde eder.

 

“OEE, MES’in tek amacı mıdır?” sorusunun yanıtı net olarak: Hayır.


Üretimde yalnızca OEE’ye odaklanmak, bugünün teknolojik imkanları karşısında dar bir bakış açısıdır. Gerçek farkı yaratan, MES’in sunduğu uçtan uca görünürlük, entegrasyon ve sürekli iyileştirme yeteneğidir.

 

Geleceğin üreticileri, OEE’ye değil; OEE’yi de içine alan MES ekosistemine yatırım yapan şirketler olacaktır. Böylece yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız, umarız bilgilendirici olmuştur. Takipte Kalın…

 
 
 

Yorumlar


bottom of page